30 Aralık 2008 Salı

Yaz gelse de denize girsek ;)

Posted by Picasa

Fotoğraf

Posted by Picasa

HDR fotoğrflar 6




Posted by Picasa

HDR Fotoğraflar 5




Posted by Picasa

Özportre çekimi

Posted by Picasa

Yorumsuz

Posted by Picasa

Kaçlı priz ?

Posted by Picasa

Japan Metro Manners - Please Do it! - 8Pics - Curious, Funny Photos / Pictures

Japonya Metrosu Uyarı Levhaları : "Lütfen bunları evinizde yapın"

Vintage Graphis - powerful electric shock for every mistake you make - Curious, Funny Photos / Pictures

Yeni yıl duvar kağıtları




Posted by Picasa

Kameramanlık da zor iş :)

Posted by Picasa

Abartmışız...

Posted by Picasa

İmrenirim...

Posted by Picasa

29 Aralık 2008 Pazartesi

Stopmotion Breakdance


Zülkarneyn

"Adı Kur'ân'da geçer. Allah ondan övgü ile bahsetmiştir. Peygamber mi, yoksa veli mi olduğu ihtilâf konusu olmuştur.

Zülkarneyn kelimesi Arapçadır. Zü ve karneyn kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Zü, sahip ve malik demektir. Karn ise, boynuz, perçem, tepe, zaman, güneş anlamlarına gelir. Karneyn, karn'ın tesniyesi yani iki tanesi demektir. Buna göre Zülkarneyn kelimesi iki boynuz sahibi şeklinde tercüme edilir (el-Firuzabadî, el-Kamusu'l-Muhît, Kahire 1332, IV, 257 vd)."

.....

17 Aralık 2008 Çarşamba

Görmüyorsan gözlük kullan

Yorumsuz

Posted by Picasa

Playing For Change: Song Around the World "Stand By Me" - Video



Yazan yazmış...

Kitaplarda kâşiflerin keşfettikleri kâinat kurulurken, karşı karşıya kalan kaplanlar kunduzlara kükrer; keyifleşen kalın kalçalı küheylanlar kısraklara, küp karınlı kadanalar katırlara kişner; köpüklü kırılgan kutuplarda kefallar köpekbalıklarına karşı kalkanlaşır; kara-kuru kaplumba alar karabataklara kostaklanır; kör kösnüler kumlarda kıpırdanır; kaşa ısız, kayışsız karakaçanlar karacalarla, kırlangıçlar kelaynaklarla, kazlar kerkenezlerle, kediler kıtmir köpeklerle kırıştırırlar; kokarcalı kıraçlarda köstebekler, kelebekler, koalalar kaçışırlar; kevenli kırlarda keçiler, koyunlar, kuzular kolsuz kepenekli Kelo lan''ın kavalına karşı kıkırdarlar; kalçaları kalınlaşan, karınları kabaran kurdeleli kızlar, kadınlı a karışırlar; Kozanlı Kadir kemanını, Karslı Kadri kopuzunu, Kırklarelili Kıpti klarnetini, Karadenizli Kudret kemençesini, Kemahlı Kamer kavalını konuştururken; kutnu kumaş kostümleriyle kaldırımdaki kuryeli kalabalı a karışan kız-kurusu kıvrak Kübra kadın, kaynanası kaşarlanmış kösnül Kadriye''yle koejde kol-kola kabarık kalçalarını kıvırıp, kimse kuşkulanmadan Kernekli Kastelli''nin kuzeni Karao lan''a karagözlerini kırpar, kırıtırlar; kürdanlarıyla kalem kaşlarını köreltip koçeri klipleriyle kafaları karıştırır, kızılca kıyametler koparırlarken, karagözleri kamaştıran kumral kızları Kamran''ı Kazanova Kaan''a kakalarlar; komplimana karaktersizlerle kırıştıran kafadan kontak kimi kadınlar, kabaran karınlarını kürtajla küçültüp kılıbık kocalarını kandırırlar

Kocamustafapaşa''yla Kösemsultan''ın kıymetli kerimeleri Kısmet, kısmetli kumbaracı Kazancıo lu''yla Köprüaltı''nda kıvançla kumrulaşırlarken; konservatuarın kafesinde karşılaşan Kerim''le Keriman kardeşçe kucaklaşsalar da, Kerim''in karısı Kumru kesinlikle kabullenmez, kıskançlıktan kudurur; kaktüslü kadınlar, Kordonboyu''ndaki Konak Karate Kursu''nda kafa-kol koparırcasına kapışıp kendilerini kanıtlarlar; kavgacı kaypak kayıkçılar kaygan kulvarlarda kaykaylarıyla karşılaşırlarken; karşıt kutuplardaki kulüpler, küme karşılaşmalarında kıyasıya kapışırlar; kozasından kurtulan kızılipekler, kırmızı karanfillerle kenetleşir; Kızılay Kurumu''nun koordinesindeki kozalaklı kermeslerde kalpaklar, kazaklar, külotlar, kanaviçeler, kukalar, kuklalar, kiviler, kuleler, krakerler, kokoreçler, kartpostallar, közde kavrulmuş kabuksuz kestaneler kapışılır; kitaplar kapaklanır, kimlik kartları kaplanırken; küreselleşmede klasman koşusuna katılan Kaya kardeşler, Kazasker''de Kampüsistan kurmaya kalkışırlarken; kompleksli kakavan Kerimcan''la kayınbiraderi Kayahan, kıskançlık kriziyle kahırlanıp kuruntuya kapılırlar; Kavaklıdere Kasabası ''nın köy kahvesinde köylülerle karşılıklı konuşup, kulpu kırık kupayla kahvesini köpürteten kornacı Kömüşemmi, kendisine kulak kabartan kahveciye kızar;

Kuran-ı Kerim'' ikem-kümlemeleriyle köylüye kıraatleyen köselesi kabartılmış kara kunduralı kodoş Kürşat''ın konuşmasını kimse kavrayamaz; Karahanlı kanaatkar, kibar, kandilli kadınlarla, kakülleri kıvırcık kuşdili! kızlar, Kaymakamlı ın köylerde kurdu u kurslarda kilimler, kazaklar kotarıp, Kızılırmak kayna ından kaldırdıkları kırbalarını kilitsiz kilerlere koyarak, kamışlı, kendirli, kıraç kırlarda kelek kavunlar, karpuzlar kemirirler; karaci er kanserinden komalık konumundaki küçük kardeşi Kalender''in kıvranmaları karşısında kalakalan koptik Korhan''ın karagözlerinden kıvılcımlaşan korkunç kabusu karanlı a karışırken; kodaman kapitalistler, komple konforlu konaklarında kolonya kokulu kerevetlerine kurulur, keman konçertosuyla kadınlar korosunun keyifli konserlerine karşı kristal kadehlerini kaldırıp, kahvelerini köpürtürler; Krallar, Kraliçeler Kulübü''nde kredi kapmak konusunda kaç kez kıvırtmaya kalkışan kürkçü kalleşler, kırk kat klasikleşmiş, klişeleşmiş kahrolası kötü kişiliklerini kaldırıp köşeye koymazlar; kıtaları kar kaplayınca, kontratak''a kalkan kelepir kamyon kaçakçısı kotrabanlar, Kapıkule Kapısı''ndan kaçırdıkları konteynerleri, Kömürhan Köprüsü''nden kaydırıp Kilis''te kara kapılır, kışlanın kuzuneli karakoluna kapatılırlarken; kimbilir Kozluk''taki kümeslerden kanadı kırık kaç kazla, Kahta''daki koralardan karnı kabızlı kaç katır kapıları kırarak kekikli kırlara kaçarlardı...


Küçük körpe kızları kaçırarak kul kılıp köle kullanan kapkaççı kadın korsanları, kentin kuytu köşesinde karşılaştıkları karakol komiserini kasaturayla korkutup kaçarlarken; karaci ere konan karasinekler, Kuşadası''ndan kanatlanıp kalkarak Kozyata ı''na konan ku u kuşları, kafes kaçkını kınalı keklikler, kumrular kıvrak koşumlarla kendi kovuklarında kabarırlar; kurt kurtlu unda kalıp kızgınlaşarak körpe kuzuları, karnı kuzucuklu koyunları kapardı...


Karlı kaldırımda koşarken kundurası kayıp kapaklanan Kuriş''in kafası kanayınca, kaldırımdan kapıp kaldıran Kutsi Kubibay, Kuriş''i kucaklayarak karşıdaki Kavacık Klini ine kavuştururken; karabacaklı karıncalar, kanca kıllı kirpiler, kıl kuyruklu keltoş kırkayaklar karşı kıyıların karanlı ında kavislenerek kıvrılan kumsalda kıpır kıpır kıpırdarlar; korkunç kobralar, kocaman kertenkeleler kil katmanlı kesekli kırlarda kıvrım kıvrım kıvranırlardı...

Kopenhag kriterlerinden kolayca kaçan, kritik konulan konuşmaktan kaçınan kıvırtmacı Kandıralı kekeme Kerimo lu, kibirli kudretli Kuzguncuktu kıranta korkuluk Kibaro lu, kürk kaçakçılı ında kılavuz kaptan kullanan kancaburunlu Karadenizli kambur Kavruko lu, kahkahacı Kadırgalı kula ı kesik kabadayılardan kaçık Kasapo lu, koca karınlı Kumkapılı kaptan Kamilo lu, Kırşehirli kikirik Kabilo lu, kışla kaçkını kasketli komik Köseo lu; kukla kalpaklı, kalın kaşlı, kulakları küpeli, kehribar kostaklı, kravatı kaytanlı, keplerinin kenarları kıvrımlı kırk kafadar kaltaban; kurbanlık koç kesip közde kebap kızartarak, klimalı, kaloriferli, kalebodurlu, kartonpiyeri!, korneşli, konforlu kız kuleli köşklerindeki kadife kumaşlı, kozmetik kokan koltuklarında konken kotarıp kupa kaldırarak, kendi karmaşık kompozisyonlarında; kuramsal konjonktürde kitlesel kümeler, kültürel kanallarla klanlaşıp kavmiyetle kabileleşirler;
kozmolojiselli, küreselleşmeli, kapitülasyonla, konfederasyonlu, kamutaylı, kurultaylı, kapitalli, konsolideli, koyun kopyalamalı kolonlamasal, kategorisel, küresel, kamusal, kurumsal, kanunsal, kalıtsal, kuralsal, kutsal kavramları kavrama konusunu kurcalarlar; kurcaladıkça ''kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp'' Karmaşasıyla kavram kargaşasına kapılıp kafaları kördü ümleşerek karışır, kararsız kalırlardı...

Kepek kafalı küstah keller; kadife keseli kaktüslü körler; kaftanlı, kavuklu köftehorlar; kritik koşullarda keçileri kaçırmadan kırsal katmanlarda, kumsal kıyılarda, kamusal koylarda, küpeştesi kopuk kotralı, kalyonlu, kayıkhaneli körfezlerde köşe kapmacadayken; kitap kurdu kararlı kadirşinas kemaletli Kamile kadın, Kazım Karabekir Koleji''nin kampüsündeki kütüphanede kısaca kimyasal karışımlarda kıvamlaşan kibritin, kromun, kalsiyumun, kızamıklı kadavranın, kâr- kazanç kulvarında kalite kontrolünün; kargo, kasko, kambiyo, kart, kredi, kapasite, kaynak kullanımının kadir kıymetini kurşunkalemle ka ıtlara kaydederdi...

Kazançları karmaşık, keten köyne i kravatlı, kruvaze kıyafetleriyle keyifleri kıyak, kaprisli, kırkambar, kamuflajlı kalpazan kumarbazlar, kılıflı kumar kumpanyalarında komedili kokteyller kurarak, kuca ındaki konsomatrislerin kıkırdamalarıyla, kıyıda köşede kalmış kiralık kantocu kadınların kıvırtmaları karşısında keyiflenip kahkahalarla kekik kokulu kadayıf, karamela, kurabiye, ka ıthelvası, kestaneşekeri, kepçe kepçe kızartılmış kadınbudu, kadıngöbe i, kaynanadili, kapuska, kokoreç, kaşar, krema, kazandibi, karnıyarık, küncülü künefe, kereviz, keşkek, keşkül, konserve, keççaplı köfte, kimyonlu kısır kaşıklar; kakao, kahve köpürtüp, kasa kasa konyaklar, kutu kutu kolalar, kâse kâse kaymaklar kapışırlarken; Kürecikli Kamber kalfa, körü körüne kapılandı ı kurt köpekli kapıda kabagüçle köleleştirilerek küçümsendi inden, kürekle kazdı ı küspe kokan küflü kümesin küllü ünde kanserleşen, kangrenleşen, kavruklaşan kekremsi kâbusunu kamçılar; karanlı a karşı korateş kıvılcımının küçücük katresini kandile koyamadı ından kahrolurdu...

Karşıyaka''da, Karasu''da, Kanlıca''da, Keşan''da, Kızılay''da kasıp kavuran kasırgalardan kurtulan kader kurbanları, kiremitli ko uşlarında klasik kayıtlı, kaygılı, kızgın, kuşkulu keyfiyetleriyle kalakalır; karabasanlı, kabuslu kalelerde kanlı kusmuk kusad, kefensiz kabirlere kimliksiz konulurlarken; koç katımı konaklarda, kazanç kapısını kurcalayıp krema kapan konuklarıyla keyfe-kader kadeh kaldıran kültür katliamcısı, korkak kozmetikçi, kedi kılıklı kabiliyetsiz, kapasitesiz kimi köstebek kasetçiler, kasetleriyle keriz karakterlerini karizmatikleştirmeye kalkışırlardı...

Kelimeleri kırmadan, konuları kuşa çevirip kıvırtmadan konuşmalarıyla kamuoyunda kendi kişiliklerini kanıtlamış, karakterli, kaprissiz, kıdemli kuşaktan kalender karikatüristlere, kültür kurumlarını kuvvetlendirmeyen kitlelerin karanlık kuyularda kadersiz kalıp kaybolacaklarını kayıtlayarak, keskin kara kalemleriyle karaladıkları karikatürlerinde kartvizitçi kerataların kıçlarını karartıp kızartırlar; kestikleri kupürleri koleksiyonlarına kor, kalıcı kılarlardı...


Korumasız Kemallerin, kefaletsiz Kerimanların keselerini, kamunun kasasını kemiren; kükürtlü küller kusarcasına kentleri kuşatarak kitleleri kasıp kavuran karaborsacı, kolonici, kalburüstü kesitten kartelci kodamanlar, kezzap karıştırılası konyaklarla kabalaşıp kızarak kazançlara kota koyunca; kaoslu kötü koşullarda kalıcılıklarını kaybeden kitapçılar, kırtasiyeciler, kafeteryacılar, kantinciler, kabzımallar, kasaplar, konserveciler, kolacılar, kurabiyeciler, köfteciler, kumaşçılar, konfeksiyoncular, kunduracılar, kuaförcüler, kömürcüler krizin kancasına kapılıp kepenklerini kapatıyorlardı...


Kredi kartı kullananların kerizce kazıklandıkları kanıtlanıp, Kredi Kartı Kullanmama Kampanyası kitleleri kuşattı ında, Koçbank, kimi kredi kartlarının kapasitesini kısıtlayarak, kimilerini de kapatarak kendini korumaya kalkınca; Kelkit''in Koyulhisar''daki kükürtlü kaplıcasında kalan Koray Kurto lu, kredi kullanamadı ından korkuya kapılıp kös kös kıvranırken; Korkut Kırato lu''nun kefilli iyle korkularından kurtulup kurtarıcısını kucaklıyordu...


Karasis Kalesi''nin kasvetli karanlı ını keşfeden karaborsacı karaktersiz korsan kasetçiler, kaçırdıkları Kamelyalı kıvrak Kevser''i kelepir karyolada kucaklayarak keyifli kepazeliklerini kamufleli kameralarıyla kasetlere kaydedip, kan kusturucu kırkıncı konuşmalarında kasetin kopyasıyla karayazılı kontratı Kevser''in kuca ına korlarken; korkunç komplo karşısında kulaklarına karsuyu kaçan, kafası karıncalaşan, karamsarlı a kapılan, kırk kez kulaklarını kapatıp kafasında kabus kaynatan Kevser kadın, komplocuların kazıklı koşullarını kamilen kabulleniyorken, kalp kifayetsizli iyle kapaklanıp kasetçinin kuca ında kalıyordu...

Kona ına, kolu kanadı kırık korumasız kadınları kapatan, koynunda kokain koklatan komplocu köktendincilerden Kıro Karadayı''yla kayırıcısı Kadim Koçako lu, kolları kelepçelenmeden karakoldan kaçıp kayıplara karışırlarken; kendilerini kare kare kameralara kayıtlayan kameramanlara, "keyfimizin kahyası mısınız?" karşı koyuşuyla küfrediyorlardı...
Komplocuların kasetleri kamuoyunda kötü karşılanıp kınanırken; karyolalarında keyifleşen karı koca kaset konusunda kapışınca, kızan kocanın koyuverdi i küfürlü kelimeler kanatlanıp kavislenerek komşuların kula ına kaçtı ında; küfürleri kabullenemeyen kadın karakola koşup, küfürlü kelimeleri kara kalemle komiserin karbonlu ka ıtlarına kaydettiriyordu...


Kabile kültürünün katı kurallarını koruyan kaynana, kayınbabayla kocanın kıskacında konuşamayıp kıvranan kadersiz, kısmetsiz kimi kumalarla, karayele kapılan kararsız, kontrolsüz, kuralsız kalabalıkta kendini kaybeden kimi kafası karışık kişiler, karmaşadan, kıskaçtan kurtulup, kendi kondusundaki kuluçkasında karakaplı kitaptan kara kehanet kuzlayan Karababa''dan keramet kapmaya koşarlarken; karine kutusunu kapan kârşinaslar, Karun''laşma kervanına katılıp keyifleniyorlardı...


Kalamışlı Kirkor, Kayışda lı Kevork, Kuzguncuktu Kamber, Kurtköylü Kemalettin, Küçükyalılı Keremullah, Karagümrüklü Kürşat, Kasımpaşalı koruk Kasım, Ka ızmanlı Kalender, Keşanlı kavruk Kazım, Köyce izi! körpe Kibriye, Keçiörenli kökçe Kamile konutsuzluktan kıvranır, karınları kuruldar, kart-kurt kazınırlarken; kazıkçı komprador kapitalistler, kıvırtıcı köçek komisyoncular kontratlı ında Konut Kooperatifiyle, Köy-Kent Kalkındırma Kooperatifleri kurup; kanundan, kararnameden, kamuoyundan, Keremullah''la Kitabullah''tan korkmadan kandırdıkları kıt kazançlı, komik konutlu, kısıtlı-kötü koşullu kitlelerden kopardıkları katrilyonları, kayıtdışı kazançlarına katıp kasalarına koyuyorlardı...


Kitleler, külüstür kondularda kuru, kısır kahvaltıları, karalahanalı, karabiberli kömbeleri, közlemeleriyle kalıp kırgınlıklarını, küskünlüklerini konuşurlarken; kamu kurumlarında koordineli kadrolaşan köktendincilerin kanalıyla kamu kuruluşlarını kırtıklayıp kovuşturma kazanında kaynayan kartelci Kandemir''i, körolası kongreci kalantorlar kurtarıyorlar; kârlı Kimpaş''ım, Kimsan''ın, Kepez''in kapısını kilitleyip kırkbinlerce kafa, kolemekçisini kapıönüne koyuyorlardı...


Kamuyu Koruma Kurulu''nun kazıkçıları kayıran kahrolası kararı, Kamu Konseyi''nce de kabullenilerek kesinlik kazanınca; karara kayıtsız kalamayan karakteri kavi, karatede kara kuşaklı katip Kamuran, kalemini kırarak Konsey Kona ı''nın koridorundan köşedeki kürsüye kayıp, kitleleri koruyan kısa konuşmasını kurguluyordu:


-Kaytanbıyıklı, karaya ız kardeşlerim, koçlarım !

Kartelci, kapkaççı, kurnaz köftehorlar karşısında kaygılanıp korkarak kaskatı, kupkuru kalakalmayın!

Kazıkçıların kotardıkları krizlerde kerizce kazıklanmayın!Kafanızı kullanın, kucaklaşıp kaynaşın; köpeksiz köyleri kolayca kolaçanlayıp kuzu kapan kazıkçı, krizci, kapçıka ızlı kurtlara karşı kendinizi koruyun!...



Kitleler, kasvetli karda kışta kazaksız, kabansız, keçesiz, köyneksiz, kısbetsiz, kıraç, kurak, kabristansız, kenefsiz, künksüz, kanalizasyonsuz kubur kokan köylerinde karınca kararınca kurabildikleri küçücük kagir kulübeleriyle, ker**** konutlarında kap- kacaksız, karma-karışık kavşaksız, kulvarsız, kaşarsız, kolasız, köftesiz, katıksız, kalorisiz, kasnaksız, kevgirsiz, kömürsüz, koleraya karşı korunaksız, kıtlık kıranlıkla kıt kanaat kerhen konaklarlarken; Kurba alıdere''nin köprülü kavşa ında kurulan Kuran Kurslarını Koruma Kurulu''nun Kongresinde Kaplancı Kadılar''ın kokuşmuş kararıyla kadınları, kızları Kılık Kıyafet Kanunu''na karşı kandırıp kasidelerle kafalarını karıştırarak kılperestlik konumunda kara kıyafetlerle kapatıp, Keremullah korkusuyla kıskaçlayarak kalplerini kararttılar...

Kutsal kitap Kuran-ı Kerim''i kullanarak kıblegahları kazanç kapma kulvarına koşan kepaze köktendinciler; kıyamette kaynayan katran kazanına konulma korkusuyla, körpe kızlarla kucak kuca a kalma kandırmacasıyla körükleyerek kışkırtıp kudurttukları kalpleri köreltilmiş kıytınkçılar; kaba, kara, kırçılsakallılarla koalisyon kurarak katliam kampanyalarıyla kümeleşip, kuşlukta kıyama kalkışarak, Kemalist Karafakio ullarını, Kaftancıo ullarını katledip kitleleri korkutarak keyiflerini kaçırdılar...
Küffarlaşan kiralık, kemli-kinli, kılçık-kurtlu, kudurgan, kemik kemiren kuduz karabaş köpekler; kalkan kılıç, kamçı kırbaç, kanca kargılarla



Kahramanmaraş''ta kıyıma kalkıştılar; kafa-kol kopardılar, kapıları kazmalarla kırıp kurbanlık koyun gibi kalakalan korumasız kadınların kaburga kemiklerini katur-kutur kırdılar, karınlarını, kasıklarını kargışladılar; kimi küçük kankalar, korkudan kakalarını külotlarına koyuverirlerken; kandaşların, kocaların, kirvelerin, konu-komşuların kıçlarına kimbilir kaçıncı kez kazıklar kakarak; Kuyucululaşıp kırkbinlerce kişiyi kazdıkları kuyulara koyarak; kabilelerin kökünü kazıyıp kurutmak kabilinden kundaktaki körpecik kuzucukları da kıyım kıyım kıydılar, kıtır kıtır kesip kahpece, *ça, kancıkça, kalleşçe, kavvatça katletmekle, kimilerini de kör, kötürüm koymakla kalmadılar; Kızılbaşlıkla karalayarak, komünistlikle kötüleyerek; kuşaktan kuşa a, kademe kademe kronikleşerek kozalaklı, kuşburnulu, kuşkonmazlı, kanaryalı, kardelenli kentlere (Madımak''lı Sivas''a) kadar kaydırdılar; Kerrar-ı Kebir''le, "kan kan katliam!" korosuyla kinlerini kusarak korateşle konukevlerini de kundakladılar, kızılalevlerle kavurga kavu urcasına kadınları kızları, kankaları kardeşleri, konukları, körpeleri kahkahalarla katlettiler...


Kitleler kan kustu, Kızılırmak karardı küstü...

Katliamdan kılpayı kurtulan KALELI, kalbi kerpetenle koparılırcasına kahroldu, kızdı, köpürdü; kıyımlarla Kemalizm''in kuyusunu kazarak, kapitalizmin köleli inde kainatı karartan künyesi kara, keçisakallı kelpo lu kelplerin kalkıştıktan karagün kıyımını kanıtlarıyla kitaplaştırdı, konferanslardaki konuşmalarında, ''katledilenlerin kalplerde kahraman kalacaklarını'' kaydederek, katliamı körükleyen, katilleri koruyan kurtçu kentlilerle kanlı katliamcıları kınadı:

Kayalardan koptular, keklikleri kovdular. Kahrolası kahpeler, kanatların kırdılar...

Katliamcı köpekler, katlettiler körpeler


Körolası katiller, karargahlar kurdular...

15 Aralık 2008 Pazartesi

El Musikisi



düğümküme » Göz Var, Nizam Var

Az önce bir kelimeyi doğru kullanıp kullanmadığımı öğrenmek için Türk Dil Kurumu sitesine girdim. Tarayıcıma yazdığım adres şu idi: http://tdk.gov.tr. ‘Enter’ tuşladıktan sonra açılan sayfa bir süre geçince kendi kendini tekrar yükledi ve URL aşağıdaki gibi değişiverdi:

http://tdk.gov.tr/TR/Default.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE

URL’yi incelemekten kendimi alamadım. İlk dikkatimi çeken şey şifrelenmis hash fonksiyonlarını andıran, tam 48 karakterlik ‘F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF07B4BDB15D6B60D5‘ kısım. Ürkütücü! Bunun hemen öncesinde ise ne gerek var dedirten bir ‘/TR‘ alt dizini. Bu Türkiye’nin ‘TR’ si mi yoksa? İsmi değiştirilmeye tenezzül edilmemiş ‘Default.aspx‘ sayfamız da var. Türk Dil Kurumu’nun sitesinde bunları görmekten hiç hoşlanmıyoruz. Ödediğimiz vergiler ile bu işleri birilerine yaptırıyorlar. Anlaşılan şu ki o insanlar da bu işlerden hiç ama hiç anlamıyorlar.

Şu basitlikte olmalıydı:

.... [devamı]

3 Aralık 2008 Çarşamba

Fıkra

Adamın biri tek kolu olmadığından dolayı çok mutsuz ve karamsar, hayata küsmüş haldeymis.Bir gün yoldayürürken iki kolu birden olmayan bir adamın hoplaya zıplaya koşarak geldiğini görmüş ve demiş ki:
- Yahu kardeşim, benim tek kolum yok, hayata küstüm; senin iki kolun birden yok, ne bu neşe boyle?
- Ne neşesi be kardesim, ne neşesi; benim götüm kasiniyor

1 Aralık 2008 Pazartesi

PENISIN ZAM TALEBI

' Ben penis olarak aşağıdaki nedenlerden dolayi zam istiyorum:

- Bedensel olarak çalışıyorum...
- Her işimde mutlaka kafamı da kullanıyorum...
- Hem derin, hem yüzeysel işlerde çalışıyorum...
- Tatil, bayram tatilim ve senelik izinlerim yok...
- Karanlık, havasız ve rutubetli ortamlarda çalışıyorum...
- Çalışma ortamım çok sıcak ve fazla mesai ödenmiyor...
- YAPTIĞIM İŞLERDE HASTALIĞA KAPILMA OLASILIĞIM ÇOK YÜKSEK. BUNA RAĞMEN SOSYAL GÜVENCEM YOK. '

YÖNETİM KURULUNUN PENİSE CEVABI

' Sevgili Penis, zam isteğiniz değerlendirildi ve aşagıdaki gerekçelerden ötürü olumsuz karşılandı:
- Aralıksız 8 saat çalışamıyorsunuz...
- Kısa zamanda yorulup, saatlerce uyuyorsunuz...
- Verilen işleri seçip her işi yapmıyorsunuz, itiraz ediyor, uyumsuz davraniyorsunuz...
- Başına buyruk davranıyor, kendi çalısma sahanızdan çok başkalarının iş yerleri ile ilgileniyorsunuz...
- Kendiliginden işe başlayamıyorsunuz, sürekli teşvik ve motivasyon bekliyorsunuz...
- İşiniz bitmeden bazen işinizi terk ediyorsunuz...
- Çalışırken iş elbisesi kullanmiyor, hatırlatınca itiraz ediyorsunuz...
- İşiniz bittiğinde arkanızda dağınık ve pis bir ortam bırakıyorsunuz...
- 60 yaşına yaklaşmadan çalışamaz hale geliyorsunuz...
- Ve belirtmeden geçemeyecegim; sürekli yaninizdaki şüpheli iki topla görülmeniz düzensiz yaşam sürdügünüzü gösteriyor...

Fıkra

Adam Paris'te bir lokantaya girmiş, bir köşedeki masaya oturmuş.
Gelen garsona siparişini vermiş:
- Kızarmış tavuk yanında patates kızartması istiyorum. Ama mutlaka "Poulet de Brest" olsun, yoksa yemem. Onun için önce çiğ tavuğu getirin bir göreyim! (Poulet de Brest Fransa'da kaliteli bir label'dir.)
Garson şaşırmış ama ses etmemiş; bir müddet sonra tavuğu getirmiş.
Adam küçük parmağını tavuğun kıçına sokup çıkarmış, koklamış.
- Siz beni aptal yerine mi koyuyorsunuz, demiş. Bu Brest tavuğu değil. Bu Nanterre'den gelmiş...
Garson lahavle deyip mutfağa gitmiş; biraz sonra yeni bir tavukla gelmiş. Adam yine küçük parmağını tavuğun kıçına sokup çıkarmış, koklamış.
- Bu da Brest tavuğu değil ki. Bu Bordeaux yöresinde yetiştirilmiş. ..
Deyince, yan masalardan birinde oturan bir adam kalkıp yanına gelmiş, pantolonunu ve donunu sıyırıp kıçını adama dönmüş:
- Size zahmet olacak ama, demiş, ben yetimhanede büyüdüm. Anamı babamı hiç tanımadım. Bana nereli olduğumu söyleyebilir misiniz?

Obama'nın İlk İcraatı :)

Posted by Picasa

28 Kasım 2008 Cuma

Sonbahar


Posted by Picasa

Big Brother

http://i33.tinypic.com/v2vk9w.gif

İlginç Merdiven Tasarımları

Ha şöyle...

Posted by Picasa

Hint Kınaları




Posted by Picasa

Leivtraman

YIlın Hazırcevaplık Ödülleri

Mansiyon
Hava Yollarında yemek servisi zamanı. Hostes en öndeki adama kibarca gülümseyerek sordu:
- Yemek ister misiniz efendim?
Kendini lokantada zanneden yolcu servis masasına baktı:
- Seçeneklerim neler?
Hostes yine kibarca gülümseyerek seçenekleri sundu:
- Evet veya hayır.

Üçüncü

Bir alışveriş merkezindeyiz. Yaşlı bir hanım tavuk reyonunda bir türlü istediği kadar büyük bir tavuk bulamayınca, onu izleyen reyon görevlisine söylendi:
- Bu tavukların daha büyük olmaları mümkün değil mi?
Görevli tonton teyzeye takılmadan edemedi:
- Mümkün değil teyze, onlar ölü.

İkinci
Kamyon sürücüsü 'dikkat, alçak köprü' ikaz levhasını fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Olanca hızıyla üst köprüye bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç kuyruğu oluştuktan sonra trafik/kurtarma ekibi nihayet geldi. Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda, sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
- Köprüye sıkıştınız, he?
Sürücü canı burnunda homurdandı:
- Yo, köprü taşıyordum, mazotum bitti.

Birinci
Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin sonunda polis nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı. Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden çıkarırken keyifle gülümsedi.
- Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla, iç çekerek cevap verdi.
- Anlıyorum memur bey. Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git, git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu."

Alyans :)

Posted by Picasa

Hz. Baykal Efendi



Posted by Picasa